Caster
Bugün tanıtmak istediğim oyun Caster çok platformlu(Win/Mac/Linux/iPhone) ticari bir platform oyunu.
3. kişi bakış açısından(eskiden arkadan/dışardan görünüş derdik) gördüğümüz karakterimizi alışkın olduğumuz şekilde WASD tuşları ile koşturup, fare ile nişan alıyoruz. Oyunda ilerledikçe bulduğumuz 6 silahımız ve bölüm geçtikçe topladığımız puanlarla satın aldığımız çeşitli yeteneklerimiz mevcut. Bunları kullanarak kırda, bayırda, çölde, gölde, bataklıkta, tundrada ve diğer muhtelif yerlerde karşımıza çıkan böceğimsi yaratıkları avlıyoruz.
Tek kişinin geliştirdiği ve basit bir yapıya sahip olan Caster kendi sitesinde 5 dolara satılıyor (ama şu yazıdan çıkardığım kadarıyla iPhone satış fiyatı düşmüş). Bu ücrete daha sonradan çıkacak içerik de dahil. Aslında yeni bölümlerin bir kısmı iPhone'a çıkmış durumda, PC/Mac içinse yakında toplu bir paket çıkacakmış. (bağlantı)
Kontroller çok basit ve rahat. Silah ve özellikler kullanışlı. İstersek gamepad ile de oynayabiliyoruz. Oynanabilirlik had safhada. (Gerçi iPhone sürümü biraz zor sanırım (bağlantı), PC için konuşuyorum)
Oyun çok kolay ve bu yüzden hemen bitiyor. Kolay olmasının sebebi ise çok kısa sürede güçlenmeniz. Hızlı koşma(dash) yeteneğine yeterince puan verip güdümlü füzeyi de aldıktan sonra karşınızda kimse duramıyor. Biraz dikkatli bir oyuncuysanız oyunun ortalarında gerekli tüm özelliklerinizi tamamlayacak kadar puan topluyorsunuz. Bölümlerde oyuncuyu sınırlamak neredeyse imkansız. Tabii bunun da zevkli olduğu savunulabilir ama en azından en üst zorluk seviyesinde oynarken insan biraz zorlanmayı bekliyor.
(Yeri gelmişken, aslında düşmanlar zorlu sayılır. Yani yapay zeka yeterli, rastgele kaçıyor ve hızlı koşma modunda değilseniz attığını vuruyor. Sonuçta oyun arazide geçtiğinden karmaşık yön bulma algoritmalarına filan da gerek yok.)
Belki sırf zorluk olsun diye özellikleri pek yükseltmeden oynanabilir. Ayrıca aşağıda bahsedeceğim gibi kullanıcıların yaptığı bölümler de oldukça zor.
Bir de tekrar edeyim, oyunun kaplama ve modelleri çok basit. Ama sonuçta bir programcının kendi başına yaptığı bir oyundan bahsediyoruz. Büyük olasılıkla oyunda detaylı modeller kullanmayı düşünmemiştir bile.
Takdir edersiniz ki tek başına tam bir oyun yapmak belli tasarım tercihleriyle mümkün oluyor. Caster'ın iki ilginç tercihi olduğunu düşünüyorum.
Birincisi, bölümler iki boyutlu yükseklik haritalarından oluşuyor. Yani iki boyutlu ve (matematiksel anlamda) sürekli bir düzlem üstünde hareket ediyoruz. Yine de sadece yükseklik haritalarıyla da yapılabilecek çok çeşitli bölümler olduğunu unutmamak lazım.
Yükseklik haritalarının bir artısı bölüm yüzeyini kolaylıkla değiştirmeye imkan tanıması. Örneğin oyundaki iki silahın "olayı" dünyayı dinamik olarak değiştirmek. Bu iki silahla yüksek bir yere ulaşmak için yerden tepeler çıkartabiliyoruz ya da düşmanların toprağı çökerterek oluşturduğumuz lav/asit çukurlarına düşmelerini sağlayabiliyoruz. Diğer silahların mermileri ve yüksekten düşmek de yerde çukurlar açılmasına yol açıyor.
Yükseklik haritalarının bir diğer artısı da bölüm editörü olarak herhangi bir grafik işleme programını kullanabilmeniz. Düşmanların yerleri, özellikler ve diğer bölüm bilgilerini de metin dosyalarına işliyorsunuz. Metin dosyaları üstünden düşmanların pek çok özelliği de değiştirilebildiği için gayet farklı ve zor bölümler yapılabiliyor. Şimdilik kullanıcıların oluşturduğu üç tane bölüm var ama bunları bitirmek oyunun herhangi bir bölümünü bitirmekten daha zor. Şu açıklamayı okuyarak ve varolan 'caster/data/' dizinindeki dosyaları kurcalayarak siz de kendi bölümlerinizi yapabilirsiniz. (Yine de bir bölüm editörü olsa daha kolay olur.)
Oyunun diğer ilginç özelliği ise grafikleri. Oyun endüstrisinde çok daha detaylı ve karmaşık grafiklerin olduğu doğru. Yine de bu kadar çeşitli efektin doğru yerlerde kullanılmasını da takdir etmek lazım. Benim aklım ip gibi giden eğriler ve (spoiler vermeyim diyordum ama) son canavarın kollarında kaldı.
Oyunun konusu da gayet hafif. Yanlış hatırlamıyorsam böceğimsiler dünyayı istila ediyor ve ağaçları kurutuyor filan. Biz de silahlarımızla böceklere ölüm, ağaçlara şifa dağıtıyoruz. Öldürdüğümüz düşmanlardan puan, iyileştirdiğimiz ağaçlardan sağlık topluyoruz. Bi tane de gömlekli kadın var, görevleri anlatıyor, zaten oyun boyunca başka kimseyle muhattap olmuyoruz. Görevler üç farklı amacın kombinasyonları halinde karşımıza çıkıyor: Tüm düşmanları öldürmek, belirli bir noktayı bulmak (çürümüş özel ağacı kurtarmak) ve çıkışı bulmak. Bölüm sonunda da dükkana gidip bölüm boyunca topladığımız puanlarla silah ve yeteneklerimizi güçlendiriyoruz.
Müzikler tekno. Oyunun hareketli yapısına uygun. Bugüne kadar teknoyla, "club"la işim olmadığı için iyi ya da kötü diyemeyeceğim. Sesler güzel, yeterli.
Oyun ilk çıktığında Linux sürümü bozuktu. Oyunun yapımcısı Mike Smith ve (sanırım) Frank Earl sağolsunlar kısa sürede düzelttiler. Bu süre zarfında "Düzeltme yaması çıktı mı çıkacak mı" derken forumda iyi kötü bir hareketlenme olduysa da (Linux kullanıcılarının Linux'ta çalışan oyunlara sahip çıktıklarını gösteren bir örnek olarak bakabilirsiniz) bir kaç hafta sonra yeniden sakinleşti. (Bu arada forumda 'pulkanat' diye yazan benim)
Bir de Pardus 2008'de herhangi bir sorun yaşamamama rağmen yazıyı yazmak için 2009'da çalıştırdığım da bir ara sesler bozuldu. Arkada Amarok açıktı ve sanırım aynı anda çalmaya kalkınca beceremedi. Şimdi normal çalışıyor. Bunun dışında bir sorunla karşılaştığımı hatırlamıyorum.
Kısaca özetlemek gerekirse Caster hoş grafikli, oynanabilirliği yüksek, karmaşık olmayan bir oyun. Eski platform oyunları havasında diyebiliriz. Şu an canlı bir hayran kitlesi olmasa da PC ve Mac için beklenen içerik çıktığında bir ihtimal forum yeniden canlanabilir. 5 dolara değer mi derseniz, şahsen pişman değilim. Siteden demo sürümünü indirip deneyebilirsiniz. Ama söylediğim gibi oyun çok kolay ve çok çabuk bitiyor. Yeni gelecek içerik nasıl olur, oyuncuların kendi ürettikleri içerikler artar mı bilemiyoruz. Kafa dağıtmak için eğlencelik bir oyun ararsanız iyi bir seçenek.
- Oyunun web-sitesi -
- Forum -
- Bir de 1nf1n1ty1337'in hazırladığı video -
Edit: Ekran görüntülerinin kalitesi biraz düşük olmuş (caster12.jpg hariç onu oyunun sitesinden almıştım). Bir ara daha az sıkıştırılmış hallerini koyarım. Bir de ekran görüntülerini oyunun kendi olanaklarıyla aldım. OpenGL'den görüntü alabilen bir ekran yakalama programı var mıdır? KSnapshot ile alamadım.
3. kişi bakış açısından(eskiden arkadan/dışardan görünüş derdik) gördüğümüz karakterimizi alışkın olduğumuz şekilde WASD tuşları ile koşturup, fare ile nişan alıyoruz. Oyunda ilerledikçe bulduğumuz 6 silahımız ve bölüm geçtikçe topladığımız puanlarla satın aldığımız çeşitli yeteneklerimiz mevcut. Bunları kullanarak kırda, bayırda, çölde, gölde, bataklıkta, tundrada ve diğer muhtelif yerlerde karşımıza çıkan böceğimsi yaratıkları avlıyoruz.
Tek kişinin geliştirdiği ve basit bir yapıya sahip olan Caster kendi sitesinde 5 dolara satılıyor (ama şu yazıdan çıkardığım kadarıyla iPhone satış fiyatı düşmüş). Bu ücrete daha sonradan çıkacak içerik de dahil. Aslında yeni bölümlerin bir kısmı iPhone'a çıkmış durumda, PC/Mac içinse yakında toplu bir paket çıkacakmış. (bağlantı)
Oyunun iyi özellikleri:
Son derece renkli ve hareketli bir oyun. Ayrıca motion blur, glow ve toon shading gibi efektleri açarsanız daha da şenleniyor (ama çok hareketli olduğu için motion blur baş dönmesi ve mide bulantısına yol açabiliyor :) ). Bunların yanında silah ve yeteneklerin de ilginç efektleri var. Örneğin belli bir yüksekliğe zıplayıp yere düştüğünüzde etrafınıza bir şok dalgası yayıyorsunuz. Ya da yer seviyesini yükselten "Eruptor" silahının mermileri lens etkisi yaratıyor. Kaplama ve modeller detaylı değil belki ama yine de diğer efektlerle birleşince güzel görünen grafikler ve hızlı bir oynanış ortaya çıkıyor.Kontroller çok basit ve rahat. Silah ve özellikler kullanışlı. İstersek gamepad ile de oynayabiliyoruz. Oynanabilirlik had safhada. (Gerçi iPhone sürümü biraz zor sanırım (bağlantı), PC için konuşuyorum)
Oyunun kötü özellikleri:
Oyun çok kolay ve bu yüzden hemen bitiyor. Kolay olmasının sebebi ise çok kısa sürede güçlenmeniz. Hızlı koşma(dash) yeteneğine yeterince puan verip güdümlü füzeyi de aldıktan sonra karşınızda kimse duramıyor. Biraz dikkatli bir oyuncuysanız oyunun ortalarında gerekli tüm özelliklerinizi tamamlayacak kadar puan topluyorsunuz. Bölümlerde oyuncuyu sınırlamak neredeyse imkansız. Tabii bunun da zevkli olduğu savunulabilir ama en azından en üst zorluk seviyesinde oynarken insan biraz zorlanmayı bekliyor.
(Yeri gelmişken, aslında düşmanlar zorlu sayılır. Yani yapay zeka yeterli, rastgele kaçıyor ve hızlı koşma modunda değilseniz attığını vuruyor. Sonuçta oyun arazide geçtiğinden karmaşık yön bulma algoritmalarına filan da gerek yok.)
Belki sırf zorluk olsun diye özellikleri pek yükseltmeden oynanabilir. Ayrıca aşağıda bahsedeceğim gibi kullanıcıların yaptığı bölümler de oldukça zor.
Bir de tekrar edeyim, oyunun kaplama ve modelleri çok basit. Ama sonuçta bir programcının kendi başına yaptığı bir oyundan bahsediyoruz. Büyük olasılıkla oyunda detaylı modeller kullanmayı düşünmemiştir bile.
Oyunun ilginç özellikleri:
Takdir edersiniz ki tek başına tam bir oyun yapmak belli tasarım tercihleriyle mümkün oluyor. Caster'ın iki ilginç tercihi olduğunu düşünüyorum.
Birincisi, bölümler iki boyutlu yükseklik haritalarından oluşuyor. Yani iki boyutlu ve (matematiksel anlamda) sürekli bir düzlem üstünde hareket ediyoruz. Yine de sadece yükseklik haritalarıyla da yapılabilecek çok çeşitli bölümler olduğunu unutmamak lazım.
Yükseklik haritalarının bir artısı bölüm yüzeyini kolaylıkla değiştirmeye imkan tanıması. Örneğin oyundaki iki silahın "olayı" dünyayı dinamik olarak değiştirmek. Bu iki silahla yüksek bir yere ulaşmak için yerden tepeler çıkartabiliyoruz ya da düşmanların toprağı çökerterek oluşturduğumuz lav/asit çukurlarına düşmelerini sağlayabiliyoruz. Diğer silahların mermileri ve yüksekten düşmek de yerde çukurlar açılmasına yol açıyor.
Yükseklik haritalarının bir diğer artısı da bölüm editörü olarak herhangi bir grafik işleme programını kullanabilmeniz. Düşmanların yerleri, özellikler ve diğer bölüm bilgilerini de metin dosyalarına işliyorsunuz. Metin dosyaları üstünden düşmanların pek çok özelliği de değiştirilebildiği için gayet farklı ve zor bölümler yapılabiliyor. Şimdilik kullanıcıların oluşturduğu üç tane bölüm var ama bunları bitirmek oyunun herhangi bir bölümünü bitirmekten daha zor. Şu açıklamayı okuyarak ve varolan 'caster/data/' dizinindeki dosyaları kurcalayarak siz de kendi bölümlerinizi yapabilirsiniz. (Yine de bir bölüm editörü olsa daha kolay olur.)
Oyunun diğer ilginç özelliği ise grafikleri. Oyun endüstrisinde çok daha detaylı ve karmaşık grafiklerin olduğu doğru. Yine de bu kadar çeşitli efektin doğru yerlerde kullanılmasını da takdir etmek lazım. Benim aklım ip gibi giden eğriler ve (spoiler vermeyim diyordum ama) son canavarın kollarında kaldı.
Son olarak yazı boyunca bahsetmediğim bir kaç şey var, onları toparlayayım.
Oyunun konusu da gayet hafif. Yanlış hatırlamıyorsam böceğimsiler dünyayı istila ediyor ve ağaçları kurutuyor filan. Biz de silahlarımızla böceklere ölüm, ağaçlara şifa dağıtıyoruz. Öldürdüğümüz düşmanlardan puan, iyileştirdiğimiz ağaçlardan sağlık topluyoruz. Bi tane de gömlekli kadın var, görevleri anlatıyor, zaten oyun boyunca başka kimseyle muhattap olmuyoruz. Görevler üç farklı amacın kombinasyonları halinde karşımıza çıkıyor: Tüm düşmanları öldürmek, belirli bir noktayı bulmak (çürümüş özel ağacı kurtarmak) ve çıkışı bulmak. Bölüm sonunda da dükkana gidip bölüm boyunca topladığımız puanlarla silah ve yeteneklerimizi güçlendiriyoruz.
Müzikler tekno. Oyunun hareketli yapısına uygun. Bugüne kadar teknoyla, "club"la işim olmadığı için iyi ya da kötü diyemeyeceğim. Sesler güzel, yeterli.
Oyun ilk çıktığında Linux sürümü bozuktu. Oyunun yapımcısı Mike Smith ve (sanırım) Frank Earl sağolsunlar kısa sürede düzelttiler. Bu süre zarfında "Düzeltme yaması çıktı mı çıkacak mı" derken forumda iyi kötü bir hareketlenme olduysa da (Linux kullanıcılarının Linux'ta çalışan oyunlara sahip çıktıklarını gösteren bir örnek olarak bakabilirsiniz) bir kaç hafta sonra yeniden sakinleşti. (Bu arada forumda 'pulkanat' diye yazan benim)
Bir de Pardus 2008'de herhangi bir sorun yaşamamama rağmen yazıyı yazmak için 2009'da çalıştırdığım da bir ara sesler bozuldu. Arkada Amarok açıktı ve sanırım aynı anda çalmaya kalkınca beceremedi. Şimdi normal çalışıyor. Bunun dışında bir sorunla karşılaştığımı hatırlamıyorum.
Kısaca özetlemek gerekirse Caster hoş grafikli, oynanabilirliği yüksek, karmaşık olmayan bir oyun. Eski platform oyunları havasında diyebiliriz. Şu an canlı bir hayran kitlesi olmasa da PC ve Mac için beklenen içerik çıktığında bir ihtimal forum yeniden canlanabilir. 5 dolara değer mi derseniz, şahsen pişman değilim. Siteden demo sürümünü indirip deneyebilirsiniz. Ama söylediğim gibi oyun çok kolay ve çok çabuk bitiyor. Yeni gelecek içerik nasıl olur, oyuncuların kendi ürettikleri içerikler artar mı bilemiyoruz. Kafa dağıtmak için eğlencelik bir oyun ararsanız iyi bir seçenek.
- Oyunun web-sitesi -
- Forum -
- Bir de 1nf1n1ty1337'in hazırladığı video -
Edit: Ekran görüntülerinin kalitesi biraz düşük olmuş (caster12.jpg hariç onu oyunun sitesinden almıştım). Bir ara daha az sıkıştırılmış hallerini koyarım. Bir de ekran görüntülerini oyunun kendi olanaklarıyla aldım. OpenGL'den görüntü alabilen bir ekran yakalama programı var mıdır? KSnapshot ile alamadım.
Yorumlar